Dudak büyütme, dudakların boyutunu, şeklini ve genel görünümünü iyileştirmeyi amaçlayan kozmetik bir prosedürdür. Enjekte edilebilir dolgu maddeleri, yağ transferi ve implantlar dahil olmak üzere çeşitli dudak büyütme yöntemleri vardır. Enjekte edilebilir dolgu maddeleri, etkinlikleri ve düşük riskleri nedeniyle en popüler yöntemdir. Dudak dolgunlaştırma, genellikle daha dolgun, daha belirgin dudaklar isteyenler veya yaşlanmaya bağlı hacim kaybını geri kazanmak isteyenler tarafından talep edilmektedir. Prosedürün gerçekleştirilmesi genellikle bir saatten az sürer ve çok az veya hiç kesi gerektirmez.

Çene hattı dolguları, çene hattının ifadesini ve konturunu geliştirmek için kullanılan popüler bir kozmetik tedavidir. Hedeflenen bölgeye bir dolgu maddesinin enjekte edilmesini içerir; bu, herhangi bir düzensizliği düzeltmeye ve gerektiğinde hacim kazandırmaya yardımcı olabilir. Çene çizgisi dolgu maddeleri, daha belirgin ve keskin bir görünüm yaratmanın yanı sıra genel yüz orantılarını dengelemeye yardımcı olmaktadır. Tedavi minimal invazivdir ve tipik olarak çok az iyileşme süresi gerektirir. Bu da onu yüz özelliklerini geliştirmek isteyenler için uygun bir seçenek haline getirir.

Mezoterapi, özel bir vitamin, mineral, amino asit ve diğer bileşikler karışımının doğrudan cildin mezo-dermal tabakasına enjekte edilmesini içeren minimal invaziv bir kozmetik prosedürdür. Mezoterapinin amacı, cildin gençleşmesini ve iyileşmesini desteklemek, kırışıklıkların, ince çizgilerin, selülitlerin ve diğer cilt kusurlarının görünümünü azaltmaktır. Mezoterapi yüz, boyun, kollar, bacaklar ve karın gibi vücudun farklı bölgelerinde uygulanabilmektedir.

Yağ transferi veya yağ aşılama olarak da bilinen lipofilling, yağın vücudun bir kısmından diğerine transfer edilmesini içeren kozmetik bir prosedürdür. Yağ dolgusu uygulaması en çok elmacık kemikleri bölgesi olmak üzere yüz bölgesinde uygulanmaktadır. Ayrıca meme ve kalça bölgelerine hacim kazandırmak amacıyla da yapılmaktadır. Uygulama sırasında, liposuction teknikleri kullanılarak hastanın vücudundan yağ alınır ve daha sonra istenen bölgeye tekrar enjekte edilmeden önce arındırılır. Bu prosedürün avantajı, hastanın kendi dokusunu kullanmasıdır, bu da alerjik reaksiyon veya reddetme riskini azaltır. Ek olarak, işlemin sonuçları genellikle sentetik dolgulara göre daha doğal görünür.

Göz Altı Işık Dolgusu yaygın göz altı torbaları ve koyu halka sorununu gidermek için tasarlanmış kozmetik bir tedavidir. Spesifik olarak Redensity, göz altı ışık dolgusu adı verilen ve bir dolgu maddesinin doğrudan göz altı bölgesine enjekte edilmesini içeren bir tekniktir. Dolgu, cildi dolgunlaştırmaya, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı olurken aynı zamanda bölgeyi aydınlatmaya ve koyu halkaların görünümünü azaltmaya yardımcı olur. Redensity, hastaların minimum iyileşme süresi ile daha tazelenmiş, genç bir görünüm elde etmesine yardımcı olabilen nispeten hızlı ve non-invaziv bir prosedürdür.

Gözlerin altındaki koyu halkalar, genetik, uykusuzluk, alerji ve yaşlanma gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Neyse ki, görünümlerini azaltmaya yardımcı olacak çeşitli tedaviler mevcuttur. Gözaltı morluğu tedavileri bugün farklı medikal ve cerrahi uygulamalarla yapılabiliyor. Gözaltı morluğu tedavisi için hastalarımıza farklı yöntemleri sunarak, maksimum faydayı almalarını amaçlıyoruz. Gözaltı morluğunun tedavi edilmesinden önce bu sorunun neden kaynaklandığının araştırılması en önemli unsurdur.

Kimyasal peeling veya lazer tedavisi gibi diğer invaziv olmayan tedaviler, kolajen üretimini uyarmaya ve koyu halkaların görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Daha ciddi vakalarda, bölgeyi dolgunlaştırmak ve daha genç bir görünüm oluşturmak için kişiye dolgu maddeleri veya yağ enjeksiyonu gibi kozmetik prosedürler önerilebilir.

Thermage, kolajen üretimini uyarmak ve gevşek, sarkmış cildi sıkılaştırmak için radyofrekans teknolojisini kullanan invazif olmayan bir cilt gençleştirme tedavisidir. Prosedür, cilde daha derin doku katmanlarına kontrollü ısı patlamaları sağlayan bir el cihazının uygulanmasını içerir. Bu ısı vücudun doğal kolajen üretimini tetikleyerek zamanla daha sıkı ve pürüzsüz bir cilde yol açar. Thermage genellikle kırışıklıklar, ince çizgiler ve cilt sarkması gibi yaygın yaşlanma belirtilerini gidermek için kullanılır ve yüz, boyun ve vücut dahil olmak üzere vücudun birçok bölgesinde kullanılabilir. Daha invaziv prosedürlerin aksine, Thermage herhangi bir kesinti gerektirmez ve sadece bir seansta tamamlanabilir, bu da onu ameliyat veya enjeksiyon olmadan cildini gençleştirmek isteyenler için popüler bir seçim haline getirir.

Botoks ve dolgu maddeleri, kırışıklıklar, ince çizgiler ve hacim kaybı gibi yaşlanma belirtilerini gidermek için kullanılan popüler kozmetik tedavilerdir. Botox, kırışıklıklara neden olan kasları geçici olarak felç ederek çalışır ve daha pürüzsüz, daha genç görünen bir cilt sağlar. Genellikle alına, göz çevresine ve kaş arasına uygulanır. Dolgu maddeleri ise, yüzün zamanla elastikiyetini kaybetmiş bölgelerine hacim kazandırmak için hyaluronik asit veya kollajen gibi maddeler kullanır. Dudak ve yanakları dolgunlaştırmanın yanı sıra kırışıklıkları ve ince çizgileri doldurmak için de kullanılabilirler. Hem Botoks hem de dolgu maddeleri, birkaç aydan bir yıla veya daha fazlasına kadar sürebilen sonuç sağlamaktadır.

Yüz ve burnun biyometrik analizi, bir hastanın yüzünün ve burnunun anatomik oranlarını değerlendirmek için plastik cerrahide ve diğer tıbbi uzmanlıklarda kullanılan bir teşhis aracıdır. Bu analiz, gözler arasındaki mesafe, burnun genişliği ve burun ile üst dudak arasındaki açı gibi yüz ve burnun çeşitli işaretlerinin ve açılarının ölçülmesini içerir. Bu ölçümler daha sonra hastanın yüz ve burun simetrisini ve dengesini belirlemek için standart değerlerle karşılaştırılır. Biyometrik analiz, plastik cerrahların her hastanın özel endişelerini ve hedeflerini ele alan kişiselleştirilmiş bir tedavi planı geliştirmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, önceki ameliyatların sonuçlarını değerlendirmek ve en iyi sonuçları elde etmek için gerekli ayarlamaları yapmak için de kullanılabilir. Genel olarak, biyometrik analiz plastik cerrahide değerli bir araçtır ve cerrahların hastanın benzersiz özelliklerini geliştiren doğal görünümlü sonuçlar elde etmesine olanak tanır.

Saman nezlesi olarak da bilinen alerjik rinit, burun pasajlarının iltihaplanması ve hapşırma, burun akıntısı ve kaşıntılı gözler gibi diğer semptomlarla karakterize edilen yaygın bir durumdur.

Burun mukozasının mikrobik olmayan bir inflamasyonu olan alerjik nezlenin tedavisinde uygulanan en yeni teknolojik yaklaşım özel bir içeriğe sahip yüksek yoğunlukta ışıktan oluşan Rhinolight, yani ışık tedavisi, bir diğer adı ile Fototerapidir. Birkaç dakikalık seanslar halinde uygulanan ışık tedavisi ağrısız bir uygulamadır ve bir ya da iki tedaviden sonra olumlu etkileri hemen izlenmeye başlamaktadır.

Hem mevsimsel hem de tüm yıl süren (perenial) alerjik nezlesi olan hastalarda ışık tedavisi ile burunda alerjiye bağlı gelişen kaşıntı, akıntı, tıkanma, hapşuruk gibi her türlü şikayet başarı ile azaltılmakta ya da yok edilmektedir.